Kazaklar

Moskova muhitlerinde “bir delikanlı” dendiğinde ne anlaşılırsa işte o olan Olenin, i?inde bulunduğu ?evreden aradığı huzuru bulamayınca hayatında yepyeni bir başlangı? yapmak istedi ve orduya katılıp Moskova’dan ayrıldı. Artık Rus aristokrasisinden ve şehir hayatından uzakta, karlarla kaplı geniş kırların ortasında ve yepyeni bir sonsuz ?lem i?inde yapayalnızdı. Ancak bu yalnızlık, ?nceki hayatıyla karşılaştırıldığında hi? de ?yle şik?yet edecek bir şey değildi. Aksine… Tolstoy, “Kazaklar”da iki karşıt d?nyayı karşılaştırır. Bir tarafta şehir hayatına uyum sağlamış ve bu hayatın gereklerine g?re yaşayan kibarların d?nyası; diğer tarafta doğadan kopmamış, “insani ?zelliklerini” yitirmemiş Terek Kazaklarının d?nyası… “Savaş ve Barış” yazarının g??l? kaleminden bu karşıtlık daha bir i?e işlemekte ve tıpkı Olenin’de olduğu gibi bir “gitme” arzusu uyandırmaktadır!